24 Nisan 2009 Cuma

Stepanov Galatasaray Yolunda

Fanatik yazdı bugün, stoper sıkıntısı çeken Galatasaray, Porto'da forma şansı bulamayan Milan Stepanov'u alma niyetindeymiş. Lig sonuna yaklaşıldığı için bu tür transfer haberine çok rastlarız bundan sonra diye düşünmüştüm. İçime düşen kurtlara yenilip Milan'a sordum transferi. O da bu durumu doğruladı.

Forma giyebileceği bir takıma gitmek istediğini, Porto'da mutsuz olduğunu, Kasım ayında Trabzonspor'dan bir kaç yetkiliyle görüşüp geri dönme isteğini ilettiğini ancak Trabzonspor yetkililerinin şu anda sana ihtiyaç yok dediğini (ki o dönemde ve halen stoper sıkıntımız yok) söyledi. Şu anda GS ile menejerinin görüşmeleri devam ediyormuş.

Bu transfer olursa, Milan gibi iyi bir futbolcunun kulüp bulmasına sevinir, Galatasaray gibi bir rakibimizin böyle kaliteli bir stoper almasına üzülürüm. Şimdiden hayırlı olsun...

Avni Aker'de Rugby

Gürcistan Büyükelçisi Tariel Lebanidze ve Gürcistan Rugby Federasyonu Başkanı Giorgi Nijaradze bugün kulübü ziyaret etmişler. Önce birer orta şekerli kahve içip hal hatır sorduktan sonra mevzuya girmişler. Gürcistan Rusya ile tarafsız saha Ukrayna'da bir rugby maçı oynamış. Sanırım ilk maçın mekanını Rusya belirlemiş ki ikinci maçın oynanacağı tarafsız saha için Gürcistan Trabzon'u istediğini belirmiş. Büyükelçi maç Trabzon'da oynanırsa Arçil'i de getireceğiz, Trabzonspor Gürcistan'da çok sevilir, burada bize destek verileceğini biliyoruz demiş. Rugby federasyonu başkanı olayı abartıp Gürcistan'ın yarısının Trabzonsporlu olduğunu iddia etmiş.

Şota-Arçil diyince akan sular durur bizde. Bu maç Trabzon'da oynansın, biz de sonuna kadar Gürcistan'a destek verelim. Hoş Rusya'yla da aramız kötü değil ya neyse.

Sivas'a Akıyoruz

Geçen yılki malum maçın yaşattığı rahatsızlık, Sivas'ın "Anadolu'nun temsilcisiyim" ayakları, "Bülent'in antipatikliği", "Mecnun ve havarisinin O'na eşlik edişi" derken son olarak da geçen hafta yaşanan "otel ve bilet krizi" aradaki gerginliğe tuz biber ekmiş durumda. Sivas tarafından "oteller bizim değil ki müdahale edelim" açıklaması gelmesine rağmen zam yapan otelin sahibinin Sivasspor yöneticisi olduğunu sağır sultan duymuş durumda.

Eski hesaplar falan umrumda değil, zira bu maç bu sezonun nasıl tamamlanacağını belli edecek bir maç ve beni sadece sahadaki sonuç ilgilendiriyor. Zaten sahada istediğimiz galibiyeti alırsak saha dışında yaptıklarının da cevabını almış olacaklar.

Yönetim+teknik kadro+futbolcu+taraftar herkes maça kilitlenmiş durumda. Serkan'ın Gençlerbirliği maçı sonrası söyledikleri, Yattara'nın yemekte galibiyet yemini yaptırışı, Umut'un geçen yılki maç için söyledikleri futbolcuların ne kadar inançlı olduğunu gösteriyor. Ha bu kadar şartlanmak sorun yaratır derseniz, ona da katılırım. Ancak inanmak, başarmanın yarısıdır sözü burada devreye girer.

Futbolcular kadar taraftar da bu maç için sabırsız. Şehir komple bu maça bileniyor, hem tribün grupları hem de münferit taraftarlar bu akşamdan itibaren Sivas'a akıyor. Ayrılmış 950 biletten 1 tanesini alıp maça girebilecek şanslı kişiler yarınki galibiyeti yerinden yaşayacaklar.

Maç için Sivas'a gidecek tribün grupları şu şekilde;

Çılgınlar+Uni-Ts 3 otobüs
Gurbetçi Gençler 2 Otobüs
Trabzonlu Gençler 1 Otobüs+1 yarım otobüs
Vakfıkebirliler 1 Otobüs
Taraftarlar Birliği 1 Otobüs
Taraftarlar Derneği 1 Otobüs
Akçaabatlılar 1 Otobüs
Ordu ve Samsun'dan 1 Otobüs

Bu listenin haricinde, deplasman kombinesi almış 150 taraftar uçakla gidecek olanlar ve çevre illerden, İstanbul'dan münferit olarak Sivas'a akın edecek taraftar sayısı da göz önüne alındığında 950 kişilik yer Trabzonspor taraftarına yetmeyecek. Muhtemelen bir çok taraftar Sivas tribününden maçı izleyecek.

Gidenlerin kazasız belasız geri dönmeleri, yanlarında 3 puanı da getirmeleri dileğiyle.

Şimdi Neredeler? #Hans Somers

VC Rijmenam kulübünde başlamıştı futbola. Profesyonel olarak ise ilk sözleşmesini Lierse SK imzalamış, 5 sezon bu takımda forma giymişti. Lierse formasıyla 98 maçta 21 gol de atmış ve Özkan Sümer'in başkan, Samet Aybaba'nın teknik direktör olduğu 2001 yılında Belçika'dan transfer furyamızın bir ürünü olarak Trabzonspor'a gelmişti.

Bizde de 3 sezonda 70 maç oynadı ve 9 gol attı bu havuç kafalı çilli arkadaşımız. O dönem kazanılan 2 Türkiye Kupası'nda da az da olsa payı vardır.

Sonrasında 2004 yılında Hollanda'nın FC Utrecht takımına gitti. Odur budur Utrecht forması giyer Somers. En son geçen hafta Utrecht'in kendi sahasında Herenveen'i 2-1 yendiği maçın ilk 45 dakikasında forma giymiş. Yukarıdaki fotoğraf da o maçtan.

Lierse ile 96-96 sezonunda yaşadığı şampiyonluk kariyerindeki en top nokta sayılabilir, zira sonraki sezon Şampiyonlar Ligi'nde forma giymişliği vardır Somers'in.

Velhasıl kelam, 2001-2004 yılları arasında Trabzonspor forması giyen bu sempatik çilli Belçika'lı futbol hayatına Utrecht'te devam ediyor. Sözleşmesi 2010 yılına kadar sürüyor ancak Hollanda ligini takip eden arkadaşlar Utrecht'in sezon sonu Somers'i gönderebileceğini söylüyorlar.

Bu da küçüklüğünden bir fotoğraf.

22 Nisan 2009 Çarşamba

Pepe'nin Barışı

Real Madrid'li Pepe dün akşamki Getafe maçında yerdeki rakibini gözünü karartıp tekmelerken saha kenarı reklam panolarında "Peace Cup" reklamı dönüyordu. Demek ki Pepe'nin barış anlayışı bu.

Real Madrid'e de böyle topçu yakışır.

Maçın Hakemi Cüneyt Çakır

Haftasonu oynanacak ligin kilit maçına Cüneyt Çakır atanmış.Ben de dahil bir çok kişinin bu maç için favorisiydi zaten.Kendisi bu sezon Trabzonspor'un 3 maçını yönetmişti. Ligin ilk haftasında içerde oynadığımız ve 2-0 kazandığımız Ankaraspor maçını, İstanbul Belediye'yi deplasmanda 4-0 yendiğimiz maçı ve son olarak da Antep deplasmanında 3-2 kaybettiğimiz maçı yönetmiş kendisi. Antep deplasmanında rakip yabancı futbolculardan birinin Gökhan Ünal'ın bileğini kopartma girişimine kırmızı kart vermeyişi dışında bu sezon bizim maçlardan aklımda kalan kötü yönetimi yok gibi.

Tartışma yaratacak bir karara imza atmadan, temiz ve adil maç yönetmesi dileğiyle. Diğer maçların hakemleri;

Hacettepe-Büyükşehir Belediye: Yunus Yıldırım
Fenerbahçe-Ankaragücü: Koray Gencerler
Gençlerbirliği-Gaziantep: Suat Arslanboğa
Kayserispor-Konyaspor: Özgür Yankaya
Kocaelispor-Antalyaspor: Tolga Özkalfa
Bursaspor-Denizlispor: Bünyamin Gezer
Eskişehir-Beşiktaş: Selçuk Dereli
Galatasaray-Ankaraspor: Deniz Çoban

Sivas Hazırlıkları

Sylva'nın oğlunun bu yaşta top hakimiyeti gayet iyi :)

21 Nisan 2009 Salı

Babam Olasan Yattara

17 Nisan'da Habertürk internet sitesinde Sedat Tunalı imzalı çıkmış bir haber. Kulüp eski genel müdürümüz, şimdinin Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali bazı incelemeler için Muş ve Bitlis'e gitmiş. Kızılay depolarından birinin duvarında "Babam Olasan Yattara" yazısını görmüş Küçükali.

Daha önce Kars'ta çekilmiş bir fotoğrafı koymuştum. Bu fotoğraf da "Trabzonspor sevgisi heryerde" denilecek cinsten.

20 Nisan 2009 Pazartesi

Alkmaar 1 Gün Gecikmeli Şampiyon

Hollanda Eredivisie'de AZ Alkmaar, Cumartesi günü Vitesse'yi yenip şampiyonluğunu garantilemek istiyordu. Lakin isteği gerçekleşmedi, hazırlanan şampiyonluk kutlamaları Vitesse'ye 2-1 mağlup olunduğu için rafa kalktı. En son 1981'de şampiyonluk yaşamış taraftarlar 28 yıl sonra gelecek şampiyonluğu kutlamaya hazırlanırken adeta kahrolmuş oldular.

Neyse ki yardımlarına şampiyonluk yolundaki rakipleri Twente Feyenord'a 1-0, Ajax da deplasmanda PSV'ye 6-2 kaybetti ve AZ Alkmaar bitime 3 hafta kala, 1 gün gecikmeli de olsa, oynadıkları 31 maçta 24 galibiyet, 4 beraberlik ve 3 mağlubiyet alarak 76 puanla Hollanda Eredivisie'deki ikinci şampiyonluğunu yaşamış oldu.

Kendileri Vitesse maçında yenilince Van Gaal, ekibi ve futbolcuları PSV-Ajax maçını tesislerde izledi.


Ve PSV Ajax'a 6 sallayınca, taraftar soluğu tesislerde aldı ve tarihlerindeki ikinci şampiyonluğu kutlamaya başladılar.


Alttaki fotoğrafta şampanya patlatan kişiyi hatırladınız mı? Eski dost Şota, Van Gaal'in yardımcısı. Futbolcuyken şampiyonluk yaşayamadığı Alkmaar'da çalıştırıcı konumunda şampiyonluk yaşadı. O herşeye layık, bir kez daha gurur duyduk kendisiyle.



Mustafa Advocaat

Rus Ligi'nde Zenit dün deplasmanda Lokomotif Moskova ile berabere kaldı. Kaldı kalmasına da, Zenit'in teknik direktörü Dick Advocaat 81. dakikada Fatih Tekke'yi de oyuna alarak son 9 dakikada sahada 7 yabancıyla mücadele etmiş. Rusya'da 6 yabancı sınırlaması olduğundan muhtemelen maç 3-0 Zenit aleyhine tescillenecek.

Hatırlayalım, 16 Eylül 2000 tarihinde de Mustafa Denizli, o dönem başında bulunduğu Fenerbahçe'yi bir Beşiktaş maçında aynı duruma sokmuş, maçı 3-0 hükmen mağlup tamamlamıştı. Hoş o maçın normal skoru da 3-0'dı ama, yine de hata hatadır.

Rus Ligi'ne kötü sayılmayacak bir başlangıç yapan, hafta içi UEFA Kupası'nı teslim etmek için İstanbul'a gelecek olan Zenit için kötü bir gelişme oldu. Bu arada, Advocaat basın toplantısında tüm suçu üstleniyorum demiş, üstlenmeyeceksin de ne yapacaksın be adam.

Shota #2


Seremonide...


Omuzlarda...