21 Mayıs 2009 Perşembe

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Ateşten Gömlek

Bile Bile lades mi denir buna, ya da başlıktaki gibi ateşten gömlek mi? Lig bitmesine iki hafta kala Konyaspor'un 9 yıl aynı hocayla çalışacağını söyleyen başkanı Mehmet Ali Kuntoğlu önderliğindeki yönetimi Giray Bulak'ı kovdu ve göreve Konyaspor'dan çıkıp adını Türk futboluna yazdırmış en ünlü ismi getirdi. Ünal Hoca'nın göreve gelmesinde Konya açısından yerli olmasının etkisi büyük. Trabzonspor'da da çok rastlamışızdır buna, takımın en sıkıntılı dönemlerde hep yerli bir isme teklif götürülür, o isim de hep "görevden kaçamayız" diyerek iş başı yapardı. Taraftarın kendisini ne kadar çok sevdiği, ya da O'na ne kadar çok güvendiği gece yarısından sonra havaalanında çekilmiş aşağıdaki fotoğraflardan anlaşılabilir.

Konya'nın durumu çok zor.Onaltıncı sıradalar ve iyi futbol oynamıyorlar. Bir de üstüne Fenerbahçe deplasmanına çıkacaklar bu hafta. Futbol tanrıları Ünal Hoca'nın yardımcısı olsun.


19 Mayıs 2009 Salı

Trabzonspor Kart

Yarın TS Club merkez mağazasında satışa çıkıyor. Trabzonspor'un taraftarı için çıkardığı sadakat kart.

Faydalarından bazıları;

-Kombine almak için bu karta sahip olmak şart
-Sezon içinde satışa çıkacak biletleri öncelikli satın alma imkanı
-TS Club'larda indirim
-Öncelikle kulüp sponsorlarının mağazalarında indirimli alışveriş imkanı
-Daha sonra sisteme dahil edilecek diğer üye iş yerlerinde indirimli alışveriş imkanı
-Özel etkinliklerde futbolcularla bir araya gelebilme imkanı
-Ağustos ayında hayata geçecek sanal operatör uygulamasında özel imkanlar
ve daha sonra katılacak diğer özellikler.

Fiyatı 25 TL, şimdilik sadece TS Club merkez mağazasından satılacak. Biletix bu sadakat kartla ilgili sistemini kurmak için gerekli çalışmalara başladı. Sitemi kurduğunda Biletix internet sitesinden, perakende satış noktalarından ve çağrı merkezinden de satılacak. Hayırlı olsun...

17 Mayıs 2009 Pazar

Allah'ım Sana Geliyorum


Kocaeli maçından sonra söylediklerim hala geçerli, ligin bitmesine 2 maç kalmışken sistem-oyun-kadro-oyuncu değişikliği tartışacak durumda değiliz. Kazandık, hem de uzatmalarda atılan golle. İlk yarı kötüydük, Yattara'nın erken sakatlanması belki de planları alt üst etti, ya da Colman'ın tutukluğu, ya da Ferhat'ın berbat oyunu. İlk düdükten son düdüğe kadar ayakta kalan tek bir oyuncu vardı, o da kaptan Hüseyin idi. İkinci yarının 55-60 dakikaları arasındaki beş dakikalık rölantideki oyunu dışında mükemmel oynadı, top kaptı, adam geçti, dikine de oynadı, ara pası da attı. Fazla birşey söylemeye gerek yok bu maçla ilgili. Kazanmanın mutluluğu paha biçilemez.

Haftaya Eskişehir'e gidiyoruz, sonrasında Fenerbahçe. Tamam üçüncü sıradayız ama
sonuna kadar takibe devam.




İlk vuruşunda İvankov köşeden çıkardı, ikinci vuruşunda barajdaki futbolcunun eline çarptı. Üçüncüsünde aldı topu, öptü, kokladı, kaleye baktı, vurdu, Mustafa Keçeli'den sekip yol tarafı kaleye gol oldu. Uzatmaların uzatmalarının uzatmalarında olunca bu gol, bize kendimizden geçmek kaldı. Formanı çıkartıp haftaya Eskişehir'de bizi Umut'la başbaşa bırakmasaydın daha da güzel olurdu ya neyse, senin canın sağolsun Gökhan...

Bursaspor taraftarını Avrupa rüyasından uyandırdığımız için özür dileriz, Avrupa Ligi için pasaport çıkartan arkadaşlar vizenin Trabzon'dan alınması gerektiğini unutmuşlardı sanırım. Avni Aker'de Bursa'ya yenilmeme serimiz devam ediyor, önümüzdeki yıllar için şimdiden hazırlığa başlasın arkadaşlar.



Golden sonra tribünlerin tellere akışına dikkat