14 Mayıs 2009 Perşembe

İkizler

Siyah Beyaz

Renkli

12 Mayıs 2009 Salı

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Tebrikler Milan

Portekiz'de Porto bitime iki hafta kala üst üste 4. şampiyonluğunu kazandı. Son maçta Bruno Alves'in golüyle Nacional Madeira'yı mağlup edip kupaya uzandı. Şampiyon olurken şu ana kadar oynadıkları 28 maçta 20 galibiyet 6 beraberlik 2 mağlubiyet almışlar.

Genç yaşta şampiyonluk kazanan Milan adına sevindim.

Gökdeniz Attı, Rubin Liderliğe Devam

Rusya Premier Liga'da bu hafta Zenit kendi sahasında cezalı Tekke'den yoksun olarak çıktığı maçta Kyrlya Sovietov'u 2-0 yendi ve üçüncü sıraya yükseldi. Son şampiyon Gökdeniz'li Rubin Kazan da kendi evinde Tom'a 4 attı ve liderliği devam ettirdi. Rubin'in ikinci golünü Gökdeniz, son golünü de Hasan Kabze attı. Rubin'in son 2 maçta 9 gol atması dikkat çekici, aynı şekilde Saturn'un iki maçta 9 gol yemesi de. Toplu sonuçlar ve puan durumu;



10 Mayıs 2009 Pazar

Finale 3 Kala


Ligin bitmesine 21 gün kalmışken futbolu, oyun sistemini değerlendirecek değilim. Uzun zamandır benzer cümleleri çok kullandığımın farkındayım ancak bu saatten sonra yapılacak derin değerlendirmelerin de pek bir faydası olmayacağının bilincindeyim. Zaman destek verip inancı sahaya yansıtma zamanı. Tabii ki tüm bunları söylerken "Ferhat'ın sağ bek, Giray yedek otururken Tayfun'un stoper, Alanzinho dururken Serkan'ın sol açık oynamasını" eleştirme hakkımı saklı tutuyorum.

Açıkça görülüyor ki Ersun Hoca döneminde golcülerin çokça muzdarip olduğu şanssızlık hali Ahmet Özen göreve geldikten sonra pek görülmedi, ancak Umut'un beceriksizlik sendromu var gücüyle devam ediyor.


İlk yarıdaki maçta yine Gökhan Umut'a gol attırmıştı. O golden bir kaç dakika sonra benzer pozisyonda Umut topu Gökhan'a verememişti. Bu Cumartesi akşamı Gökhan Umut'a gol attırdığımda ilk yarıdaki maç aklıma geldi. Umut aynı pozisyonda Gökhan'a topu atamazdı dedim, ilahi kudret söylediklerimi 10 numaraya iletmiş olacak ki, Umut "sen öyle san" dercesine Gökhan'a asist yaptı.

Yattara'nın ilk yarının sonlarına doğru müsait pozisyondaki vuruşu auta gitmese, Gineli rahatça gol yapabileceği bu pozisyonu boşa harcamasa ikinci yarı oynanmadan maç bitmiş olacaktı. Kornerlerden gelen iki ortada kaçırılan kafa vuruşlarını pozisyondan saymıyorum.



İkinci yarıda Körfez'in baskısı, bizim oyunu geride kabullenip kontrayla çıkışlarımız vardı, ki Ahmet Hoca maç sonu konuşmasında genel stratejilerinin bu olduğunu söyledi.

Alanzinho oyuna girdiğinde "ben bu takımda olmalıyım" dedirtecek şeyler yaptı. Topu aldığında Kılıçaslan'a ulaşmaya programlanmış gibiydi. Birinde kendi gitti sona kadar, top yerden sekince istediği vuruşu yapamadı. Diğerinde Gökhan'a al sen at dedi, o sıralar "sakatım beni değişin" diyen Gökhan Kılıçaslan'ın üzerine gelmesini bekleyip müsait pozisyonu heba etti. Sonra uzatmalar oynanırken bu sefer olacak dedi, topu alınca ceza sahasının soluna doğru yöneldi, gözucuyla Kılıçaslan'a baktı, topu Körfez filelerine yollayıp biraz evvel Yattara'yı yerden yere vuran Kılıçaslan'a "Sana Bank Asya'da başarılar" dedi.



Maçtan akılda kalanlar, damdaki kedi, Yattara-Colman ikilisinin etkisizliği, golden sonra Ahmet Hoca'nın ünlü hareketinin yapılması, polissiz stadların ne derece ciddi tehlikeler taşıdığı. Şimdi Bursa'yı bekliyoruz, kazanıp rakiplerin puan kaybetmesini ummamız lazım, ki bu hafta İBB'den beklediğim sürprizi haftaya Ankaragücü'nden bekliyorum.

Video için gelgidersin.blogspot.com 'a teşekkürler

Bu Ne Sevgi Ah