
Birçok iyi kaleci geldi Türkiye'ye ve Pfaff belki de o zamana kadarki en kariyerlisiydi. Param var alınabilecek en iyisini alırım mantalitesindeki Mehmet Ali Yılmaz'ın döneminde, Fenerbahçe'nin Toni Schumacher transferine misilleme olarak alınmış, çok içmesi, basın mensuplarıyla idman sahasında kavgası derken Trabzonspor hikayesi de kısa sürmüştü. O kısa süren hikayede babamın beni götürdüğü bir idman sonrası saçımı okşarkenki 5 saniyelik hadiseyi hatırlarım adını duyunca, bir de köy kahvemizin duvarında asılan şiirdeki "Jean Marie'nin önünde Kemal ile Yesiç var" dizesini. Uzun zaman kendisiyle ilgili haber göremediğimiz Pfaff, önceki yıl kısa süreli Trabzon ziyaretiyle yeniden kısa süreli de olsa gündemimize girmişti ama sonrasında yine kendisinden haber alamaz olduk.
Kalecilik yaptığı zamanı çok net hatırlamıyorum, o bakımdan sporcu kişiliğinden bahsedemeyeceğim. Lakin eski dost Pfaff, futbolu bıraktıktan sonra spordan uzaklaşmamış, kendini biraz ticarete vermiş, biraz da sosyal sorumluluk projelerine. Ve tüm bunları kendi adıyla kurduğu şirket/dernekle yapıyor.


Bizde iken alkole olan düşkünlüğü ayyuka çıkmış olan efsane kaleci, Pfaff Şarapları'yla ticarete de girmiş durumda. 6 Euro'ya sattığı üç çeşit şarapların yanı sıra fiyatları 22-28 Euro arasında değişen üç farklı şampanyası da var.

Benden bir önceki kuşağın çok net hatırlayabileceği eski kalecimiz Pfaff efsanesi aktif futbolculuk sonrasını ülkemizde alışık olduğumuz gibi yaşamıyor. Çalışıyor, spora devam ediyor, sosyal sorumluluk projeleri düzenliyor. Bizimkilerin örnek alması dileğiyle...
1 yorum:
6-1'lik Gençlerbirliği maçı vardı. Kendisine atılan geri paslarını bacağının arasından geçirip topu alırdı. Çok iyi kaleciydi ama Oğuz'dan yediği bir golü hatırlarım Fenerbahçe Stadı'nda.
Yorum Gönder