Sponsorluk kurumunda, ayni ya da nakdi destek veren markanın bu sponsorluğun iletişimini yapması, sponsoru olduğu kulübü/federasyonu/sporcuyu kullanarak tüketiciye ulaşması gerektiği teoride herkes tarafından dillendirilir. Ancak iş uygulamaya geldiğinde bunu çok nadir görürüz.
Hatta şöyle söyleyeyim, uluslararası ortakları olmayan yerel markalar için bu söylediğimi görmek imkansız gibidir. İsmi lazım değil, yıllardır her yıl milyonlarca lirayı kulüplere veren bir markanın sponsorluğun iletişimini yapmamasını, sponsorluğu tüketiciye ulaşmak için kullanmaması çok garibimize gitmiştir.
Teoride anlatılanı pratiğe geçirmek manasında doğru örnek olarak ismini vererek ve de tebrik ederek Ülker'i çok rahat anlatabiliriz. Milli Takımla, 4 futbol kulübüyle yaptıkları iletişim kampanyalarına hiç ara vermediler. Emeklerinin karşılığını yapılan marka algı araştırmalarında görüldüğü üzre fazlasıyla da alıyorlar.
Neyse, uzatmadan sıcak örneğimizi de verelim bu konuyla ilgili. Trabzonspor giyim sponsoru Ramsey, kampanya düzenliyor. Verdiği forma, top, kombine değil önemli olan. Elinde Trabzonspor gibi güçlü bir marka var ve Ramsey bu markayı değerlendirmek için doğru şeyler yapıyor. Bu kampanya da onlardan biri.
Ülker gibi, sana da tebrikler Ramsey...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder