21 Şubat sezonun en kötü günlerinden biri sanırım. Önce PAF takım tek golle kaybetti Denizli'ye, eskinin çamur şimdinin suni çim Yavuz Selimi'nde. Ardından abileri, PAF'ın yediğinin 2 katını yedi. 2 katı dediysem, mübalağa yapıyorum biraz.
Maçta 2 kırılma noktası var. Biri ilk yarıda Tayfun'un Isaac'a pas vermeyip de kaleyi düşündüğü ama topu Şampiyon Büfe'ye nışanladığı pozisyon, diğeri ikinci yarıda Gökhan'ın kaleciyle karşı karşıya kaçırdığı. Hele ikincisi gol olsa, maçın sonucu 3-1'e giderdi bence. Olmadı, sağlık olsun.
Şampiyonluk yolunda böyle kazaların olması çok normal. Normal olmayan takımın panik halinde olması, topa sahip olsa da gol için ne yapması gerektiğini bilememesiydi. Tıpkı geçen hafta Beşiktaş'ın yaptığı gibi.
Hoca neden Yattara'yla başlamadı, neden Serkan'ı çıkartıp Ceyhun'u aldı, neden Yattara'yı alırken Alanzinho'yu değil de Colman'ı çıkardı gerçekten merak konusu. Bir diğer merak konusu da Alanzinho'nun elimizde patlama ihtimali.
Mesut Bakkal'ın Ersun Yanal takımlarına olan üstünlüğü tesadüften fazlasıyla anlatılabilecek bir durum değil. Üstün teknik direktör zekasıyla, oyun okumasıyla falan açıklamaya çalışmasın kimse. Gökhan o pozisyonu gol yapsa şimdi farklı şeyler konuşuyor olacaktık. İşte futbolun en çok ilgi çeken yanı da bu belki de.
Maçın oyuncusuna gelince. Trabzonlu futbolcuların Trabzonspor'a rakip olduğu maçlarda performanslarının arttığına çok kez şahit olduk. Bu konuda herhangi bir şikayette bulunacak değilim. Mesleği "Profesyonel Futbolcu" olan birisi formasını giydiği takımın başarısı için sonuna kadar mücadele edecek, etmek zorunda. Bu futbolcuların başarılı olması bir Trabzonlu olarak en çok da beni mutlu eder. Bugünkü maçın yıldızı da bana göre Ziya Doğan'ın o dönemki kadroda düşünmeyip gönderdiği, o günden bu güne büyük gelişim kaydeden Çağlar Birinci idi.
Kaptanlığın verdiği sorumluluk bilinciyle mi, yoksa yetiştiği takıma karşı kendini bir kez daha ıspat etme çabasından mı, veya olası dedikodulara mahal vermemekten midir bilmem, takımını toparlayan, oyun içinde yönlendiren kişiydi. İyi direnen Denizlispor'un ayakta kalmasına en çok katkıda bulunan Çağlar'ı tebrik ediyorum.
Bu maç geride kaldı. Kabul, şampiyonluk yolunda önemli bir yara aldık. Ancak bu yara Trabzonspor'u öldürmez, ve hepimiz biliriz ki öldürmeyen acı güçlendirir. Şimdi teknik ekibe düşen bu mağlubiyetten ders çıkarmak, futbolculara düşen böyle bir maçı tekrarlamamaları, taraftara da düşen yarın her zamankinden daha çok takıma sahip çıkmak. Unutmamak gerekir ki 21 haftadır bu taraftarın yüzünü güldüren de yine bu kadroydu.