7 Mart 2009 Cumartesi
Sinyor Terim
Fatih Terim yardımcısı Oğuz Çetin'le birlikte bu sabah tesislerimizi ziyaret etmiş. Kendisine yöneticiler ve eski futbolcumuz, Milli Takım bölge sorumlularından Turgay Semercioğlu eşlik etmiş. Fotoğrafta efsane kadromuzun posteri üzerinde birşeyler anlatıyor Fatih Terim. Yüzündeki ifadeden; içindeki Trabzon nefretine sebep olan şeyin Trabzonspor olduğunu anlıyoruz. Etrafındakilere "işte bu takım bizi içerde dışarda haşat ederdi, Ali Kemal sahada bizi rezil eder, Şenol'un yüzünü bir seremonide bir de maç bitince görürdük" diyordu muhtemelen.
23'te Ne Olur?
Cale'nin cezalı olması muhtemelen Egemen'in sol bek, Giray'ın da stoper oynamasını gerektirecek. Bu zorunlu değişiklik dışında geçen hafta Antalya'da başlayan 11'de değişiklik olacağını tahmin etmiyorum.
Giray Hoca'nın takımlarına karşı genellikle üstünlük sağlamışızdır. O'nun çalıştırdığı takımlara karşı en zorlandığımız mücadele Ziya Doğan'ın ilk döneminde Trabzon'da oynayıp 87. dakikada Mehmet Yılmaz'ın goluyle kazandığımız maçtır. O maç dışında Giray Hoca'nın takımları bize karşı hep diri, atak oynamışlar, hep sonuna kadar mücadele etmişler, ancak gülen taraf genelde biz olmuşuzdur. Giray Hoca'nın mantalitesinde büyük takımlara karşı hep başa baş mücadele var, hep kafa kafaya oynamak var, hep rakibin en etkili 2-3 silahına özel önlem var. İşte yarın da sahada böyle açık oynayan bir Konyaspor olacaktır, ki bunun işaretini geçen hafta Galatasaray maçında gördük. Ligin İsmail Güldüren, Ayman, Cihan, Veysel gibi kaşarlanmış topçularından kurulu Konya'da Jefferson en büyük avantajımız, çünkü olur da oyun sıkışırsa, Selçuk, Gökhan, Colman'ın şutlarını içeri alma olasılığı yüksek.
Konya'nın açık oynayacak olması (ki bu bir tahmindir sadece) diğer avantajımız. İçeride, kapanan takımlara karşı sıkıntı çektiğimiz su götürmez bir gerçek. Açık oynayan takıma karşı çok boş alan bulur, Yattara ve sonradan oyuna girecek Alanzinho ile bal yapmayan Umut'u ve Gökhan'ı bol pozisyona sokarız diye düşünüyorum.
Netice itibariyle 23. hafta mücadelesinin bol gollü geçeceğini ve de Trabzonspor'un sahadan galip ayrılacağını tahmin ediyorum/umuyorum. Sonraki hafta oynanacak Galatasaray maçı öncesi moralimiz iyice yerine gelir, olması gerektiği gibi motivasyonumuz üst seviyeye çıkar.
Her şutun gol ola Trabzonum...
Tiyatrocu İbo
6 Mart 2009 Cuma
Malta Eriği
1993-94 sezonunda Hami, Ogün, Abdullah, Ünal'lı kadronun UEFA Kpası 1. turundaki rakibiydi La Valletta FC. İçerde Ogün (2) ve Hami'nin, dışarıda da Ogün, Ünal, Hami'nin golleriyle aynı tarifeyle 3-1 yenip, yenilmeden eleneceğimiz Cagliari'nin rakibi olmuştuk. Ki o dönem Sadri Şener başkan, Ahmet Ağaoğlu da yöneticiydi. O dönem Valletta'yı elememiz hem bizim için hem de Valletta için normal sonuçtu. Ülke olarak futbolla arası pek iyi olmayan Malta son Euro 2008 elemelerinde Milli Takım'dan puan alarak dünya futbolunda birazcık gündem oluşturmuştu, zira onun dışında futbol geçmişlerinde kendileri için böyle önemli güzel sonuçlar pek yer almıyor.
18. haftası oynanan BOV Premier Division'da 40 puanla 2. sırada şu anda La Valletta. Son oynadıkları maçta deplasmanda Hamrun'u Ian Zammit (2) ve en golcü oyuncuları Njondo Priso'nun golleriyle 3-1 yenmişler. Ligde mağlubiyetleri olmamasına karşın 7 kez berabere kalmışlar. 11 gol yemişler 18 haftada, ki Malta liginin en az gol yiyen takımı olmuşlar savunma hatlarıyla. Yirminci şampiyonlukları için takiplerini sürdüren Valletta, kupada da yarı finale çıkmış durumda. İsminin söylenmesi kulağa hoş gelen lig üçüncüsü Birkirkara ile oynayacaklar 7 Mart'ta. Büyük bir aksilik çıkmazsa önümüzdeki sene yine Avrupa kupalarında en az bir tur maç yapacaklar.
Malta takımlarıyla bizim haricimizde Gençlerbirliği 95'te Floriana'yla, 96'da Kocaelispor Hibernians'la oynamış. Gençlerbirliği turu geçerken, Kocaelispor elenmiş şimdinin lig lideri Hibernians'a. Akdenizin ortasındaki küçük adada, basınımızın deyişiyle kasapların, bakkalların, berberlerin liginde 15 sene önce maç yaptığımız takımın durumu budur.
Acaba La Valletta'yla bir daha karşılaşır mıyız?
3 Mart 2009 Salı
Braga Belediye Stadı
Çift Sevmez
Çift sayılarla ne alıp veremediği var acaba?
Ekleme...Aynı konuşmanın devamında "Türkiye'de Anadolu'dan 50 yılda bir şampiyon çıkıyor" demiş. Yok yok, hakkaten Cem'le Şahan'ın koltuğunda gözü var Bülent'in.
2 Mart 2009 Pazartesi
Kenardan Trabzonsporlular
Kasım ayında ilk görüşmeleri yapılan, 3 aydır tüm Trabzon kamuoyunun bildiği bu devir işlemiyle ilgili AKP Meclis Grup Başkanı açıklama yapmış :"35 Bin esnafla bizi karşı karşıya getirmek istiyorlar" demiş. Gülünecek bir açıklama gelmiş bahsi geçen kişiden. Migros Trabzon'da alışveriş merkezi açmak için araziyi Trabzonspor'dan değil de herhangi bir şahıstan alsa ne yapacaklardı? Söz konusu arazi yeni ve eski sahil yolunun arasında kalan arazi değil mi? O arazide yapılacak bir hipermarketten, sahil yolunu kullanan transit araçların daha çok alışveriş yapacağını düşünebilmek çok mu zor? Bu transit araçlar şehirdeki 35 bin esnaftan alışveriş yapacaktı da yeni yapılacak hipermarket mi engelleyecek bu alışverişi?
Bahaneleri 35 bin esnaf, ama bahanelerine mantıklı açıklama getirememişler. Yazık vallahi. Meclis kürsüsüne Trabzonspor atkısıyla çıkmayı marifet sayanlar (atkıları da çoğunlukla lisanssız/korsan üründür ya neyse) sözkonusu kulübün kalıcı gelir sağlaması olduğunda oy uğruna kulübü satmışlardır. Satış oy uğruna görünse de bu işin arkasında söz konusu arazinin AKP yandaşlarına mı yoksa CHP yandaşlarına mı verileceği tartışmasının yattığı da duyumlarımız arasında.
Velhasıl kelam, Sadri Başkan çok iyi tasvir etti bu meclis üyelerini: "Trabzon'daki Belediye Meclis üyelerini Trabzonsporlu zannederdim. Kenardan Trabzonsporluymuşlar." Ağzına sağlık Başkanım...
22. Hafta'nın İmzası
Yine de skora imzasını atarak gölcülerin beceriksizliğiyle aklımızda kalacak bir maçtan galibiyetle dönmemizi sağladı.
1 Mart 2009 Pazar
Renklerin Kardeşliği
Şu formalarda 3. renk işini biraz abartmasaydık keşke.
Sivas "tam" gaz
Ligimizin pek sempatik (!) lideri 2 haftadır turkuaz formalıların yardımıyla götürdüğü 3 puanlara bu hafta yenisini ekleyemedi. Hafta içi aynı sahada bir de kupa mücadelesine girişeceği rakibinden 4 yedi. Sivasspor futbol oynamıyor diyenleri haklı çıkartırcasına Saracoğlu'nda tek taraflı bir maç izledik.
Maçtan aklımda kalanlar;
*Fener defansının yenilen 2 golde de temelde aynı hatayı yapması
*Sivas'ın tüm taktik varyasyonunun Mehmet Yıldız'ın topu rakip ceza sahasının oralarda ayağında tutup bir şekilde Kamanan'a aktarması ve akabinde gol olması üzerine kurulması
*Uzun zamandır performansını sergileyemiyor eleştirisine maruz kalan Emre B.'nin çok iyi olması
*Aynı oranda Deivid'in kötü olması
*Alex'in 79. dakikada yaptığı cinlik
*İstanbulda bilmem kaç milyon Sivaslı var iddasına rağmen, en yakın rakibiyle 3 puan farkı olan lideri desteklemek için gelenlerin kendilerine ayrılan yerin yarısını bile dolduramamaları
*Bir de arkamda oturan, tahminimce ilk kez bir futbol maçına gelmiş hanım kızımızın insanın yüzünü güldüren yorumları
İşte şampiyonluğu bu kadar hak ediyorsun Sivasspor...