Kimilerine göre Trabzonlu olmak dışında bir özelliği bulunmayan, bu sebepten sahada kalan, kimilerine göre de sırf Trabzonlu olduğu için yerden yere vurulduğu savunulan takım kaptanı Hüseyin...
Pas tekniği zayıf olduğu için eleştirilmesini bir yere kadar kaldırabilirim, ancak, oynadığı mevkii itibariyle yanındaki oyuncuların kalitesine göre performansı değişebilen Hüseyin'in, bana göre çok iyi olduğu bir sezonda Beşiktaş maçı sonrasında başlayan saldırılara maruz kalmasını içime sindiremiyorum.
Beşiktaş maçından önce de ön liberolarımız bazı maçlarda stoperlere çok yakın oynadı, bu muhtemelen taktiksel bir tercihti. Neden yapıldığını, bu taktiksel hamlenin yanlışlığını sorgulamayacağım. Lakin Beşiktaş maçı sonrasıyla Denizlispor maçı öncesinde yoğunlaşan Hüseyin saldırılarında "Beşiktaş maçında çok geride oynadı, az kalsın Slyva'yı sakatlıyordu" gibi saçma argümanların kullanılması hakikaten çok can sıkıcı. İnönü'deki maçta takım halinde oyun kontrolünü rakibe veren bir Trabzonspor varken, Hüseyin bu duruma rağmen çok kritik noktalarda topla rakip arasına girmişken, yanındaki arkadaşları hiç ama hiç birşey yapmamışken bu derece eleştirilmesi çok mantıksız(dı).
Pas tekniği zayıf olduğu için eleştirilmesini bir yere kadar kaldırabilirim, ancak, oynadığı mevkii itibariyle yanındaki oyuncuların kalitesine göre performansı değişebilen Hüseyin'in, bana göre çok iyi olduğu bir sezonda Beşiktaş maçı sonrasında başlayan saldırılara maruz kalmasını içime sindiremiyorum.
Beşiktaş maçından önce de ön liberolarımız bazı maçlarda stoperlere çok yakın oynadı, bu muhtemelen taktiksel bir tercihti. Neden yapıldığını, bu taktiksel hamlenin yanlışlığını sorgulamayacağım. Lakin Beşiktaş maçı sonrasıyla Denizlispor maçı öncesinde yoğunlaşan Hüseyin saldırılarında "Beşiktaş maçında çok geride oynadı, az kalsın Slyva'yı sakatlıyordu" gibi saçma argümanların kullanılması hakikaten çok can sıkıcı. İnönü'deki maçta takım halinde oyun kontrolünü rakibe veren bir Trabzonspor varken, Hüseyin bu duruma rağmen çok kritik noktalarda topla rakip arasına girmişken, yanındaki arkadaşları hiç ama hiç birşey yapmamışken bu derece eleştirilmesi çok mantıksız(dı).
Nitekim Denizlispor maçında gördük ki, Hüseyin bu takım için çok kilit bir isim. Kaptan olması, takıma abilik yapması dışında, oyun içinde yaptığı kritik müdahalelerin ne kadar önemli olduğunu gördük. Oyunu dikine oynama, topu önündeki arkadaşına aktarabilme özelliği (ki bu sezon oynanan maçlarda zaman zaman bunu da yaptı) olmamasına, daha doğrusu ayağına hakimiyeti az olmasına rağmen, menejerlik oyunundaki puanlama sisteminden örnekle "positioning 20" olan bir futbolcu her takım için gerek/şarttır.
Bizden olanı boka batırma huyumuzdan sebep, Hüseyin de, yürümesinden saç traşına, arabasının modelinden dinlediği müzik tarzına kadar onlarca bahaneyle eleştirildi. Yukarıda dediğim gibi, pozisyon icabı takım arkadaşıyla çarpışması bile saldırı sebebi oldu. Aslında O'na bu saldırıları yapanlara en güzel cevap İzmir'deki Fenerbahçe maçında gol attıktan sonra yaptığı harekettir. O bu hareketi onlara yapmadı ama, benim O'na sallayanlara en güzel cevabım işte bu.
2 yorum:
Bu yazıyı burdan kaldır... KAhrolsun hüseyin we hüseyin gibi futbolcular... ( daha tayfundan bahsetmedim:)
objektif yorumlarından dolayı teşekkürler kardeşim. hüseyini eleştirenler futbol bilgisinden yoksun, populist yaklaşım düşkünü zihniyetin ürünleri. hüseyin ve hüseyin gibi trabzonspor aşığı futbolcuların yaptıkları katkılar yadsınamaz. hüseyinin değerini ancak kaybettiğimizde anlar eleştirenler..
Yorum Gönder